Ali Ulvi ve Ayşin Büyüknohutçu’nun Aziz Hatırasına…
Ali Ulvi ve Ayşin Büyüknohutçu çifti hayatta iken tanıma şerefine ulaştığım müstesna iki güzel insan.
Ali Ulvi Büyüknohutçu, hayatını insanımıza adamış, yıllarca tüketici ve çevre konusunda çalışmalar yapmış duyarlı bir büyüğümüzdü. Kendisi Akdeniz TV de Sorun Çözelim programıma birçok kez konuk oldu. Bilgi ve birikimleri ile topluma çok güzel mesajlar vermişti.
Ali Ulvi abi, kendisini insanlığa ve doğaya çevreye adamıştı. Huzuru da doğanın kucağında bulduğundan eminim. Yaşadığı orman/dağ evine daveti üzerine bir kez gelip misafiri olmak da nasip oldu.
Antalya’nın Finike ilçesindeki mermer ocaklarına karşı verdiği mücadele ile herkesin ve halkın takdirini ve sevgisini kazanan bu iki güzel insan 9 Mayıs 2017 tarihinde evlerinde cinayete kurban gitti.
Cinayetten sonra yaşananlar ise son derece ilginç.
Bir el cinayetin üstünü örtüyor, aydınlanmasına engel oluyor. Her ne kadar basit bir adi hırsızlık için cinayet işlenmiş izlenimi verilmiş olsa da herkes biliyor ki, kazın ayağı hiç de öyle değil.
Yaşanan süreci hatırlamakta fayda var. (Alakır Nehri’nden alıntıdır)
-Finike ilçesi Gökçeyaka Mahallesi Kızılcık Yaylası Adala mevkisinde bir dağ evinde yaşayan Ali Ulvi Büyüknohutçu ve eşi Aysin Büyüknohutçu, 9 Mayıs 2017 tarihinde evlerinde uğradığı silahlı saldırıda yaşamını yitirdi.
-Finike’nin güzelim sedir ormanlarını o korkunç mermer ocaklarına karşı korumaya çalışan Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu çifti çevrecilerin öncü ve lideriydi.
-Yakalanan katilin bir mermer şirketi ile ilgili ifadeleri hiçbir zaman tatmin edici bir şekilde soruşturulmadı.
-Katilin güvenliği için talebi doğrultusunda nakledildiği yüksek güvenlikli cezaevinde pijama ipiyle kendini astığı söylendi.
-Suça ortaklıktan tutuklu olan eşi de tahliye edildi.
-Konuyla ilgili ne tutuklu ne de şüpheli kaldı. Dava kapatıldı.
-Mermer ocakları ise Finike’nin eşsiz sedir ormanlarını içindeki tüm canlılarla birlikte delik deşik ederek yok etmeye devam ediyor.
Yukarıda alıntı ile özetlemeye çalıştığımız süreçte gerçek katil yada katiller ortaya konulamadığı gibi cinayete kurban giden bu iki güzel insanın evlatları tehdit ediliyor. Ve artık yaşadıkları tehdit ve tacizlerle ilgili suskunluklarına son veriyorlar. Sosyal medyadan tüm yaşadıklarını anlatacaklar. Belki de bu sayede gerçek katillere ulaşmak mümkün de olabilecek.
Katil zanlısı Ali Yamuç’un, Elmalı Cezaevi’ndeyken ziyarete gelen eşine verdiği bir mektup ise büyük ses getirmişti.
Yamuç, savcılık ve mahkeme ifadelerinde, kapatılan mermer ocağında çalışan ‘Çirkin’ lakaplı kişinin cinayetler için 50 bin TL teklif ettiğini, 3 bin TL’sini ödediğini söylemişti.
Savcılık ve mahkemedeki bu ifadesinden sonra cezaevinde yazdığı iddia edilen ve daha sonra tutuklanan eşi Fatma Yamuç’un üzerinde ele geçirilen bir mektupta ise katil zanlısı, başka bir mermer ocağının sahibini suçlamıştı. Soruşturma dosyasında da yer alan bu mektupta “Anlaşıp konuştuğumuz gibi eğer 10 gün içerisinde 100 bin TL parayı eşim olan (Fatma Yamuç’a) vermez iseniz Ali Ulvi Büyüknohutçu ve eşi Aysin Büyükohutçu cinayetinden en az benim kadar sorumlu olursunuz. Bana vaat ettiğiniz ödemeyi yapın. Aksi takdirde mahkeme gününde isminizi savcılığa altın harflerle yazdırmaktan zevk duyarım. Benim başımı yaktınız, ‘Öldür paranı hemen vereceğiz’ diye vaatlerde bulunup, neyi bekliyorsunuz. 10 gün içerisinde param gelmez ise görüşürüz. İpleriniz cebinizde haberiniz olsun. O kadar yakarım” ifadeleri yer alıyordu.
İşte bu mektubu ve ifadeleri kullanan katil zanlısı cezaevinde intihar etmiş gibi gösterildi ve konu kapatıldı.
Konu kapatılmasına kapatıldı ama vicdanlarda hala açık duruyor. Değil aradan 2 sene 50 sene de geçse gerçek katil yakalanıp cezası verilinceye kadar da kapanmayacak.
Konuyu kapatmamak ve gerçek katil ortaya çıkıncaya kadar gündemde tutmak tüm çevrecilerin ve sevenlerinin Büyüknohutçu çiftine olan vicdan borcudur.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.