Güven Toplumu Olabilmek
Toplumda güven çok önemli.
Düşünün yaşadığın çevre de kendinizi emniyette hissetmeniz ne kadar önemli. Her an can ve malınıza karşı bir saldırının olabileceğini hissederek yaşamak ne kadar zor ve hayatı çekilmez hale getirir.
Bunun yanında can ve malınıza yönelik hiçbir endişe taşımadığınız, rahatça istediğiniz yere gidip istediğinizi yapabildiğiniz toplum huzurlu ve güvenli toplumdur. Bilirsiniz ki sizin malınız, toplumun fertleri tarafından güven altındadır. Malınız çalınmaz, alınmaz, yağmalanmaz.
İşte böyle bir toplum olmanın göstergelerinden birisi de malınızın korunmasıdır. Böyle bir toplum ise güvenli toplumdur.
İşte size böyle bir örnek:
Burası Almanya.
Çiftçi yetiştirdiği ürünleri tarlasında satıyor. Fiyatını üzerine yazmış. Bir kumbara koymuş başında kimse yok. Kim ne aldıysa kumbaraya atıyor. Kumbara tarlada başıboş duruyor.
O kadar topluma ve insana güven oluşmuş ki. Takdir etmemek ve imrenmemek mümkün değil.
Kim böyle bir toplumda yaşamak istemez ki? Kimse başkasının ve hele hele kamunun hakkına tecavüz etmiyor. Almıyor, çalmıyor, gasp etmiyor. Muhteşem bir duygu.
Güvenli bir toplum, kendisini güvende hisseden kişilerden oluşur. Bu güven duygusunun tesisi de iyi bir eğitim, ahlak anlayışı ve ekonomik refahla sağlanabilir. Toplumda ki yardımlaşma duygusunun üst seviyeye çekilmesi ve sosyal devlet anlayışının geliştirilmesiyle insanların asgari ihtiyaçlarının karşılanıyor olması güven toplumunun temelleridir.
Güven toplumunda yaşamak ve bu duyguyu tatmak her insanın hayali olmalı.
Aslında bu hayalin gerçek olması hiç de zor değil. Yapılması gereken toplumdaki bedavacı zihniyetin, kısa zamanda köşeyi dönme anlayışının, yapanın yanına kar kalır düşüncesinin kaldırılarak adaletin herkes için geçerli hale gelmesinin sağlanması yeterlidir.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.