Otoparka Meydana Gelen Zarardan Sorumluluk
Özellikle büyükşehirlerde araç park yeri bulmak neredeyse imkansız hale geldi. Bu sebeple de birçok kavganın çıktığını görüyoruz. Belediyelerin otopark ihtiyacını yeterli şekilde karşılamaması, araç sayısının hızla artması gibi etkenlerle sorun her geçen gün büyüyor.
Otopark sorunun büyük olunca haliyle bunu ranta çevirmek isteyenler de ortaya çıkıyor. Öyle ki boş bir arazi mi var hemen otopark olarak devreye sokuluyor.
Gelişigüzel açılan bu yerler ne kadar güvenilir? Garaj ve otopark işletmecilerinin sorumlulukları nelerdir?
Garaj ve otopark işletmecisine teslim edilen araçlarda meydana gelen hasarlardan, hırsızlık ve benzeri zararların oluşmasından otoparkı işleten sorumludur.
Araç sahibi aracının garaj ve otopark işletmecisine aracını teslim ettiği gibi almak üzere teslim etmekte ve işletmeciye duyduğu güven ile sözleşmeyi kurmaktadır.
Otopark İşleten ile Araç Sahibi Arasında Kurulan Hukuki İlişki
Sözleşmenin bir tarafı olan otopark işleten belli bir bedel karşılığında araç sahibinin aracını teslim alarak aracın otopark içerisinde güvenli bir şekilde kalmasını sağlamak, araç geri alınıncaya dek aracı gözetim altında tutmak hizmetlerini taahhüt etmektedir. Sözleşmenin diğer tarafı olan araç sahibi ise bir bedel/ücret ödeme yükümlülüğü üstlenmektedir.
Yargıtay, taraflar arasındaki sözleşmenin mahiyeti hakkında fikir birliği içinde değildir. Kabul edilen ve baskın görüş, vedia yani saklama sözleşmesinin kurulduğu yönündedir. Alış veriş merkezlerin de ise, AVM’lerin neredeyse tamamı otopark hizmeti vermekte olduğundan alışveriş merkezinde bırakılan motorlu taşıt bakımından alışverişin yanı sıra saklama hizmeti de gerçekleştiğinden taraflar arasındaki ilişkinin satış ve saklama ile karışık karma bir sözleşme ilişkisi kurulmaktadır.
TBK.’nın 561 ve devamı maddelerinde düzenlenen saklama sözleşmesi, onunla saklayıcı, saklatanca kendisine bırakılan taşınır bir malı kabul etme ve onu güvenli bir yerde koruma borcu altına girer.
Otopark İşletenin Kusursuz Sorumluluğu
Türk Borçlar Kanunu’nun 579. maddesi garaj, otopark ve benzeri yerleri işletenlerin sorumluluğunu düzenlemektedir. Buna göre garaj, otopark ve benzeri yerleri işletenler kendilerine bırakılan veya çalışanları tarafından kabul edilmiş olan motorlu araç ve eklentilerin yok olmasından, zarar uğramasından veya çalınmasından sorumludurlar. Bu sorumluluktan kurtulabilmesi için işletenin bu zararın mücbir sebepten, eşyanın niteliğinden veya zararın araç sahibi, ziyaretçisi veya beraberinde yahut hizmetinde bulunan kişilere yükletilebilecek bir kusurdan ileri geldiğini ispat etmesi ile kurtulabilecektir.
Otoparklara yazılan araçta meydana gelen hasardan sorumlu olmadığı yönünde yazılar da görmekteyiz. Otopark işleten işletmeci, araçta meydana gelebilecek zararlardan sorumlu olmadığını, sorumluluk üstlenmeyeceğini veya sorumlu olmamasını kanunda gösterilen sebeplerden başkaca bir sebebe bağladığını herhangi bir şekilde ilan etmiş olsa dahi sorumluluktan kurtulamayacaktır. Örneğin otoparklarda gördüğümüz araçta meydana gelecek zararlardan otopark işletmesinin sorumlu olmadığını belirten yazılar ve uyarı levhaları kanunda belirtilen sorumsuzluk şartları oluşmadığı mühletçe geçerli olmayacaktır.
Sorumsuzluk Anlaşması İmzalanması
Türk Borçlar Kanunu’nun 579. maddesi emredici hüküm niteliğinde değildir. Taraflar sözleşme hürriyeti çerçevesinde aksine bir anlaşma yapabilirler. Yapılan sözleşme ile kanunda belirlenen sorumluluk ağırlaştırılabileceği gibi tamamen de ortadan kaldırılabilecektir. Ancak sözleşmenin mevzuatlar gereği genel işlem şartlarına da uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Garaj ve otopark işletenin kast ve ağır ihmalden sorumlu olmayacağına ilişkin yapılan anlaşmalar geçersizdir. Buna karşılık hafif ihmalden sorumluluğu kaldıran sözleşmeler ise geçerlidir.
Otopark İşletenin Sorumluluğuna Getirilen Sınırlama
Garaj ve otopark işletenin, araçta meydana gelen zararı karşılaması bakımından miktar olarak üst sınır belirlenmiştir.
Türk Borçlar Kanununun 579. maddesi “Garaj, otopark ve benzeri yerleri işletenler, kendilerine bırakılan veya çalışanlarınca kabul edilen hayvan, at arabası, bunlara ait koşum ve benzeri eşya ile motorlu taşıt ve eklentilerinin yok olmasından, zarara uğramasından veya çalınmasından sorumludurlar. Ancak işletenler, zararın saklatan veya ziyaretçisi ya da beraberinde veya hizmetinde bulunan kimseye yükletilebilecek kusurdan, mücbir sebepten ya da eşyanın niteliğinden doğduğunu ispat etmekle, bu sorumluktan kurtulurlar. Ancak, garaj, otopark ve benzeri yerleri işletenlerin sorumluluğu, kendilerine veya çalışanlarına bir kusur yüklenmedikçe, saklananların her biri için alınan günlük saklama ücretinin on katını aşamaz” hükmünü içermektedir.
Buna göre işletenin kendisine veya çalışanlarına bir kusur yüklenemiyorsa saklanan aracın her biri için alınan günlük saklama ücretinin 10 katından daha fazlası için sorumluluk yüklenemeyecektir. Burada kusursuz sorumluluk bakımından bir sınırlama getirilmiştir. Kendi kusuru ile zarar veren taraf zararın karşılanmasından kusuru oranında sorumludur.
Otopark İşletenin Sorumluluğunu Ortadan Kaldıran Haller
Otel işletenlerin sorumluluğunda, konaklayan kişinin zararı öğrenir öğrenmez otel işletene bildirmesi, bildirimde gecikme yaşanmaması kuraldır. Her ne kadar bu hususta kanunda açık bir düzenleme bulunmamakta ise de niteliği gereği garaj ve otopark işletenler açısından da bu kural geçerlidir. Burada amaç, zarara sebep olan olaya ilişkin delillerin toplanmasında, zararın tespit edilmesinde gecikme yaşanmaması ve tespitin zorlaşmasını engellemektir. Bildirimin gecikmeksizin yapılması kural ise de gecikme haklı bir nedene dayanıyorsa yahut gecikmede zarar görenin kusuru bulunmuyorsa bildirimin vaktinde yapılmış olduğunun kabulü gerekir.
Yargıtay Kararları
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2008/4120 K. 2008/9661 T. 9.7.2008
-KUSURSUZ SORUMLULUK (Alışveriş Merkezi Otoparkında Park Halinde Bulunan Araçta Meydana Gelen Zarardan Mağaza Sahibinin Sorumlu Olduğu)
-SORUMLULUKTAN KURTULMA (Alışveriş Merkezi Otoparkında Park Halinde Bulunan Araçta Meydana Gelen Zarardan Mağaza Sahibinin Ancak Gerekli Tüm Tedbirleri Aldıkları Halde Zararın Meydana Gelmesini Önleyemediklerini İspat Ettikleri Takdirde Kurtulabileceği)
-KURTULUŞ BEYYİNESİ (Alışveriş Merkezi Otoparkında Park Halinde Bulunan Araçta Meydana Gelen Zarardan Mağaza Sahibinin Ancak Gerekli Tüm Tedbirleri Aldıkları Halde Zararın Meydana Gelmesini Önleyemediklerini İspat Ettikleri Takdirde Kurtulabileceği)
-ALIŞVERİŞ MERKEZİ OTOPARKINDA MEYDANA GELEN ZARAR (Zarardan Mağaza Sahibinin Sorumlu Olduğu)
ÖZET :Alışveriş merkezi otoparkında park halinde bulunan araçta meydana gelen zarardan mağaza sahibi sorumludur. Mağaza yönetimi bu sorumluluktan ancak, gerekli tüm tedbirleri aldıkları halde zararın meydana gelmesini önleyemediklerini ispat ettikleri takdirde kurtulabilir.
Yargıtay 13 Hukuk Dairesi E. 2009/1663 K. 2009/7250 T. 26.5.2009
-ALIŞVERİŞ MERKEZİNDE ÇALINAN ÇANTA NEDENİYLE AÇILAN TAZMİNAT DAVASI (Davalı Alışveriş Merkezinin Sıradan Bir Yer Olmadığı/Müşterilerin Güvenliğini Sağlamakla Yükümlü Olduğu – Davacının da Kusurlu Olduğu/Kusur Oranına Göre Uygun Bir Karar Verileceği)
-HIRSIZLIK NEDENİYLE ALIŞVERİŞ MERKEZİNİN SORUMLULUĞU (Davalı Alışveriş Merkezinin Sıradan Bir Yer Olmadığı/Müşterilerin Güvenliğini Sağlamakla Yükümlü Olduğu – Davacının da Kusurlu Olduğu/Kusur Oranına Göre Uygun Bir Karar Verilmesi Gerektiği)
-MARKETTE YAPILAN HIRSIZLIK (Davalı Alışveriş Merkezinin Sıradan Bir Yer Olmadığı/Müşterilerin Güvenliğini Sağlamakla Yükümlü Olduğu – Davacının da Kusurlu Olduğu/Kusur Oranına Göre Uygun Bir Karar Verilmesi Gerektiği)
ÖZET :Taraflar arasındaki tazminat davasında; davacı alışveriş yapmak amacıyla davalıya ait alışveriş merkezine gittiği, alışveriş sırasında alışveriş sepetine çantasını bıraktığı, alışveriş yaparken çantasının çalındığı ve çanta içerisindeki davacıya ait kredi kartı kullanılmak suretiyle davacının hesabından para çekildiğini ileri sürerek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Her ne kadar davacı gerekli önlemleri almadan çantasını alışveriş sepetine bırakarak alışverişe dalmakla kusurlu ise de, sıradan bir işyeri olmayan davalının alış veriş için mağazasına gelen müşterilerinin mal güvenliğini, özellikle muhafazasına terk edilen çanta ve içerisindeki eşyalarını asgari özen ölçüsünde korumak ve kollamak yükümlülüğü bulunmaktadır. Hal böyle olunca tarafların meydana gelen olayda kusurları saptanmalı kusur oranında indirim yapılmak suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmelidir.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2011/9930 K. 2011/15928 T. 2.11.2011
-ALIŞVERİŞ MERKEZİNDE GÜVENLİK GÖREVLİSİNİN DAVACI KÜÇÜĞÜN ÜZERİNE DÜŞMESİ (Küçüğün Bacağının Kırılması Nedeniyle Talep Edilen Manevi Tazminat – Davalının Taşınmazın Mülkiyetinin Kendisine Ait Olmadığını Belirttiği/Savunmasının Araştırılacağı)
-MANEVİ TAZMİNAT (Alışveriş Merkezi Çalışanının Eylemi Nedeniyle Davacı Küçüğün Bacağının Kırıldığı/Davalının Taşınmazın Mülkiyetinin Kendisine Ait Olmadığını Belirttiği – Savunmasının Araştırılacağı/Doğru İse Davanın Husumetten Reddedileceği)
-GÜVENLİK GÖREVLİSİNİN KÜÇÜĞÜN ÜZERİNE DÜŞMESİNE DAYALI MANEVİ TAZMİNAT DAVASI (Davalının Alışveriş Merkezinin Kendi Mülkiyetine Ait Olmadığını Belirttiği – Savunmasının Araştırılacağı/Doğru İse Davanın Husumetten Reddi Gereği)
-HUSUMET (Alışveriş Merkezi Çalışanının Eylemi Nedeniyle Davacı Küçüğün Bacağının Kırıldığı/Davalının Taşınmazın Mülkiyetinin Kendisine Ait Olmadığını Belirttiği – Savunmasının Araştırılacağı/Doğru İse Davanın Husumetten Reddedileceği)
ÖZET : Tazminat davasında; alışveriş merkezinde güvenlik şirketi elemanının yürüyen bantlardan aşağı bisikletle inerken küçüğün üzerine düşerek ayağının kırılmasına sebep olduğu gerekçesiyle manevi zararın tazmini talep edilmiştir. Davalı, davaya konu taşınmazın mülkiyetinin kendilerine ait olmadığını, alışveriş merkezindeki diğer kiracılardan bir farklarının bulunmadığını, güvenlik şirketi elemanlarının bağlı olduğu şirketin kendi şirketlerinden bağımsız bir şirket olduğunu savunarak davanın husumet sebebiyle reddini istemiştir. Mahkemece davanın dayandığı olayın meydana geldiği yerin kime ait olduğu, davalının bu yerin sahibi ya da işleticisi olup olmadığı konusunda gerekirse keşif yapılarak ve davalının davaya konu yer ile olan ilişkisinin belirlenerek, eğer davalının bu yerle bir ilişkisi varsa davalının sorumluluğu cihetine gidilmesi, bir ilişkisi yoksa hakkındaki davanın husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesi gerekir.
Yargıtay 13 Hukuk Dairesi E. 2008/10186 K. 2009/950 T. 27.1.2009
-TAZMİNAT DAVASI (Davacı da Aracını Davalıya Ait Kapalı Otoparka Bırakırken Gerekli Önlemleri Almak Laptopunu Aracın Sağ Ön Koltuğu Yerine Bagajına veya Dışarıdan Fark Edilip Görülemeyecek Her Hangi Bir Yerine Koyup Saklamamakla Kusurlu Olduğu)
-MÜTERAFIK KUSUR (Tazminat Davası – Davacı da Aracını Davalıya Ait Kapalı Otoparka Bırakırken Gerekli Önlemleri Almak Laptopunu Aracın Sağ Ön Koltuğu Yerine Bagajına veya Dışarıdan Fark Edilip Görülemeyecek Her Hangi Bir Yerine Koyup Saklamamakla Kusurlu Olduğu)
-ALIŞVERİŞ MERKEZİNDE PARK EDİLEN ARAÇTA HIRSIZLIK (Tazminat Davası – Davacı da Aracını Davalıya Ait Kapalı Otoparka Bırakırken Gerekli Önlemleri Almak Laptopunu Aracın Sağ Ön Koltuğu Yerine Bagajına veya Dışarıdan Fark Edilip Görülemeyecek Her Hangi Bir Yerine Koyup Saklamamakla Kusurlu Olduğu)
ÖZET : Davacının alış veriş yapmak amacıyla davalıya ait alış veriş merkezine gittiği, aracının sağ ön koltuğunda laptopunu bırakmak ve aracını alış veriş merkezine ait kapalı otoparka terk etmek suretiyle alış veriş yapmak amacıyla dışarı çıktığı, döndüğünde aracın sol ön kapı kilidinin anahtar yuvasının sert bir cisimle zorlanarak kapısının açıldığı ve aracın sağ ön koltuğu üzerinde bulunan T. marka laptopunun alındığı dosya kapsamından ve tutulan Olay Yeri İnceleme Raporu kapsamından anlaşılmaktadır. Her ne kadar sıradan bir işyeri olmayan davalının alış veriş için mağazasına gelen müşterilerinin mal güvenliğini, özellikle muhafazasına terk edilen araç ve içerisindeki eşyalarını asgari özen ölçüsünde korumak ve kollamak yükümlülüğü bulunsa da, davacı da aracını davalıya ait kapalı otoparka bırakırken gerekli önlemleri almak, laptopunu aracın sağ ön koltuğu yerine bagajına veya dışarıdan fark edilip görülemeyecek her hangi bir yerine koyup saklamamakla kusurludur. Hal böyle olunca davacının da zararlı eylemin meydana gelmesinde kusurlu olduğu kabul edilmelidir.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2005/15654 K. 2006/4848 T. 31.3.2006
-ALIŞVERİŞ SIRASINDA İŞYERİNDEN ÇALINAN ÇANTADAN SORUMLULUK (Temelini MK’nın 2. Maddesindeki Dürüstlük Kuralları Oluşturduğu – Davacıların Doğan Zararı İle Davalıların Eylemleri Arasında Uygun İlliyet Bağı Bulunmadığı Takdirde Sorumlu Tutulamayacakları)
-MADDİ TAZMİNAT (Davacı Oğlunun Saklaması Amacıyla Kendisine Teslim Ettiği Cüzdanı ve Kendi Çantasını Yandaki Tezgaha Kontrolsüz Bırakan ve Cüzdanda Bulundurulan Kredi Kartlarının da Şifresini Kolayca Elde Etmesine İmkan Veren Davacı Annenin Olayda Ağır Kusurlu Olduğu)
-TAZMİNATTAN İNDİRİM (Zarar Görenin Ağır Kusuru İlliyet Bağını Kesecek Yoğunlukta Değil İse İlliyet Bağı Kesilmez Sadece Bu Durumda Tazminattan İndirim Yapılması Gerektiği)
-ZARAR GÖRENİN KUSURU (Davacı Oğlunun Saklaması Amacıyla Kendisine Teslim Ettiği Cüzdanı ve Kendi Çantasını Yandaki Tezgaha Kontrolsüz Bırakan ve Cüzdanda Bulundurulan Kredi Kartlarının da Şifresini Kolayca Elde Etmesine İmkan Veren Davacı Annenin Olayda Ağır Kusurlu Olduğu)
-İLLİYET BAĞI (Alışveriş Sırasında İşyerinden Çalınan Çantadan Sorumluluk –Temelini MK’nın 2. Maddesindeki Dürüstlük Kuralları Oluşturduğu / Davacıların Doğan Zararı İle Davalıların Eylemleri Arasında Uygun İlliyet Bağı Bulunmadığı Takdirde Sorumlu Tutulamayacakları)
ÖZET : Dava, davacıların alışveriş için gittikleri iş merkezinde girdikleri dükkanda alışveriş yaparken çantalarının çalınması nedeniyle uğradıkları iddia ettikleri maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Davacılar olaydan alışveriş yaptıkları işyerini, bu işyerine bayilik veren şirketi ve işyerinin bulunduğu alışveriş merkezini sorumlu tutmaktadır.
Tüm davalılara yüklenmek istenen kusur ve sorumluluk, sözleşme görüşmeleri sırasında işlenen kusura dayanmaktaysa da burada henüz sözleşme kurulmadığı için dar anlamda bir haksız fiil sorumluluğundan söz edilebilir. İhlal edildiği ileri sürülen yükümlülük asli borç ilişkisi ile ilgisiz olup, sadece işyeri sahibinin müşterinin zarara uğramaması için özen yükümüne uymamasından doğan bir borç ilişkisidir. Buradaki sorumluluğunun temelini MK’nın 2. maddesindeki dürüstlük kuralları oluşturur. Davacıların doğan zararı ile davalıların eylemleri arasında uygun illiyet bağı bulunmadığı takdirde sorumlu tutulmaları mümkün değildir.
Öte yandan, sıradan bir mağaza olmayan davalı işyeri, mağazasına alış-veriş için gelen müşterinin mal güvenliğini, özellikle kendi muhafazasına terkedilmiş bir eşyasını asgari özen yükümlülüğünde korumak ve kollamak zorundadır. Bununla birlikte, bir kişinin zarara kendisinin kusuru ile sebebiyet vermesi halinde zarara o kişinin kendisinin katlanması gerektiği genel hukuk ilkelerindendir. Hiç kimse kendi kusurundan yararlanamaz. Ancak, zarar görenin ağır kusuru illiyet bağını kesecek yoğunlukta değil ise, illiyet bağı kesilmez sadece bu durumda tazminattan indirim yapılması gerekir.
Olayda, davacı oğlunun saklaması amacıyla kendisine teslim ettiği cüzdanı ve kendi çantasını yandaki tezgaha kontrolsüz bırakan ve cüzdanda bulundurulan kredi kartlarının da şifresini kolayca elde etmesine imkan veren davacı annenin, olayda ağır kusurlu olduğunun kabulü zorunludur. Bu nedenle mahkemece, davacıların ağır kusurlu olduğu gözetilerek hükmedilen tazminattan indirim yapılmalıdır.
Av. İbrahim Güllü
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.