SİGORTA POLİÇESİNDE ANLAMI BİLİNMEYEN KELİMELER
Hayatımızın her aşamasında, pek çok sigorta poliçesi yaptırmak zorunda kalırız. Ev, araba alırız, hayat sigortası yaptırırız, iş yeri açarız, evimiz için deprem sigortası yaptırmamız gerekir. Bazı isteğe bağlı sigortalar dışında bir kısmı da zorunlu yapılması gereken sigortalar vardır. Mesela, aracımızı trafiğe çıkartabilmek için karayolları zorunlu mali mesuliyet sigortası (KZMMS) yaptırmadan aracımızı trafiğe çıkartamayız. Elektrik, su abonelikleri için evimize DASK sigortası yaptırmadan abonelik işlerini yaptırma imkanı yoktur.
Ama istenmeyen risk gerçekleştiğinde sigorta şirketine başvuru yaptığımızda SİGORTA POLİÇE KAPSAMINDA DAHA ÖNCE HİÇ BİLMEDİĞİMİZ SÜRPRİZLER ile karşılaşırız. Bu husus poliçe kapsamında değil, şu terim nedeniyle risk poliçe kapsamında teminat altına alınmadı denir.
Herkes hukukçu değil yada dil bilimci değildir ki her kelime veya terimin anlamını bilebilelim yada bilmek zorunda olalım.
Bu konu ile alakalı yani ödemesini yapıp kendimizi risklere karşı TEMİNAT ALTINA ALDIĞIMIZI SANDIĞIMIZ hususlarda tam bir bilgi sahibi olabilelim.
Uygulama da bu tür sorunlarla sıkça karşılaşılmaktadır. Bu tür sıkıntılı durumlarla karşılaştığımız durumlarda hakkımız nedir?
Bu tür sıkıntıların çözümlenmesi için hukuk düzenimizde yasal boşluk bulunmamaktadır. Bir tüketici olan ve adı geçen hususlarda uzman olması beklenmeyen poliçe lehtarları yani sıradan vatandaşı koruyucu düzenleme ve kural mevcuttur.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 11.maddesi 5.fıkrasında; “Sigorta sözleşmelerinde yabancı kelimelere yer verilemez. Yabancı kelimelerin karşılığı olarak Türk Dil Kurumu tarafından belirlenen kelimelerin kullanımı esastır” hükmü bulunmaktadır.
Özetleyecek olursak, sigorta poliçesinde anlamı bilinmeyen yada bilinmesi uzmanlık isteyen kelime yada kavram kullanılamayacak, kullanılması halinde ancak bu kelime yada kavramın Türk Dil Kurumu’nda karşılığı olan kelime veya kavramın kullanılması esas olacaktır.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.