Uzman ve Başöğretmenlik Eğitimlerinin Değerlendirmesi-II (Program Türleri ve Program Geliştirme)

Uzman ve başöğretmenlik eğitimleri başladığından beri tabiri caizse, öğretmenler “ÖBA” videolarıyla yatıyor, “ÖBA” videolarıyla kalkıyorlar.

Öğretmenlerin kısa adı “ÖBA” olan öğretmen bilişim ağı üzerinden verilen eğitim videolarıyla ilgili itirazları devam etmektedir. Öğretmenler, uzman ve başöğretmenlik eğitimlerinde ikinci haftayı geride bıraktı. Sosyal platformlarda, öğretmenlerin eğitimlerle ilgili yapılan paylaşımlarını tekrar gözden geçirdim. Uzman ve başöğretmenlik eğitimleri başladığından beri tabiri caizse, öğretmenler “ÖBA” videolarıyla yatıyor, “ÖBA” videolarıyla kalkıyorlar. Ayrıca, öğretmenler eğitimler sonrası yapılacak sınavların iptali ile ilgili imza kampanyası da başlatmışlar. Bazı öğretmen platformları, dijital ortamlarda uzman ve başöğretmenlik ile ilgili kanallar açmışlar. Öğretmenler bu kanallarda soru ve ders özetleri paylaşmaktadırlar. Kanallar takip edildiğine,  öğretmenlerin eğitim modülleriyle ilgili soru paylaşımları da oldukça dikkat çekmektedir. Kısacası, uzman ve başöğretmenlik eğitimleri öğretmenler için şimdiden sınav odaklı bir amaca dönmüş durumdadır. Eğitim videoları incelendiğinde, bazı akademisyenin özveriyle hazırladıkları çalışmaları hariç, eğitim videoların çoğunun görüntülü sesli kitap niteliğinde olduğunu ifade etmek isterim.

Öğretmenler tarafından 70 barajını geçmenin amaç olarak algılandığı bir eğitim ne kadar verimli olacaktır? Sorusunun yorumunu eğitimcilere bırakıyorum… Uzman ve başöğretmenlik sınavlarıyla ilgili kanal açanların bu işi ticari bir faaliyet olarak gördüğünü de ifade etmek isterim. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayımlanan PDF kitapların fotokopi baskılarını 120 ile 150 lira arası pazarlayan, kitap satışı yapan kanallar birbiri ardına açılmaktadır. Ayrıca, öğretmenlerden videoları izlemek yerine sessiz videoları ilerlettiğini ifade eden öğretmenlerin de azınlıkta olmadığını ifade etmek isterim. Öğretmenlerin niteliğini arttırmak için bazı özendiriciler kullanılabilir. Ancak, bu özendiriciler yarış ve sınav odaklı olmak yerine akademik gelişim odaklı olmalıdır. Öğretmenlere tez yazma, araştırma yaparak makale yazma gibi bazı akademik çalışmalar özendirilmelidir.

Uzman ve başöğretmenlik eğitimleriyle ilgili geçtiğimiz haftaki gözlemlerimden sonra bu yazımda da eğitimlerdeki program değerlendirme ve program geliştirme konusuna değinmekte yarar görüyorum.

Program türleri ve program geliştirme

Eğitim sisteminin en temel bileşenleri öğrenci, öğretmen ve eğitim programıdır. Bir eğitim programı ne kadar iyi hazırlanırsa hazırlansın, eğer uygulayıcılar yetersiz ise en iyi eğitim programı bile işlevsel özelliğini kaybedebilir.  İşlevselliği az olan bir eğitim programı da, mesleğinde yeterli ve başarılı olan bir öğretmenin elinde daha etkili ve işlevsel bir nitelik kazanabilir.  Peki, program kavram olarak neyi ifade eder? Program, eski Yunanca bir sözcük olup,  yapılacak bir işin bölümlerini, bölümlerin sırasını ve zamanını gösteren tasarıların tümünü ifade eden bir kavramdır. Eğitim programı ilgili ilk kitabı 1918 yılında Bobbit Yazmıştır. Bobbit, Latince “yarış alanı” ve “yarış” anlamından yola çıkarak eğitim programını “çocuk ve gençlerin yetişkin yaşamında yapılması gereken şeyleri iyice yapabilme becerisi geliştirmek ve her açıdan yetişkinlerin olması gerektiği gibi olmak için yapmaları ve deneyimleşmeleri gereken şeylerin toplamı” biçiminde ele almıştır. Tyler (1948) bu kavramı, geçmişte ya da şu andaki uygulamalar ile bilimsel ve kuramsal çalışmalardan elde edilen amaçlar doğrultusunda biçimlenmiş öğrenci yaşantılarının bütünü olarak tanımlamıştır. Varış’a (1994: 18) göre eğitim programı, “Bir eğitim kurumunun, çocuklar, gençler ve yetişkinler için sağladığı millî eğitimin ve kurumun amaçlarının gerçekleşmesine dönük tüm faaliyetleri kapsar.” Ertürk (1979: 14) eğitim programını, “yetişek” kavramını kullanarak açıklamaktadır ve yetişeği “Belli öğrencileri belli bir zaman süresi içinde yetiştirmeye yönelik düzenli eğitim durumlarının tümü.” olarak tanımlamaktadır. Sönmez (2015: 11) de eğitim programı kavramı yerine “yetişek” kavramını kullanır ve ona göre “Yetişekler, öğrencide gözlenmeye karar verilen hedef ve davranışları, onların içerikle bağlantısını, eğitim ve sınama durumlarını kapsar.”  Eğitim programı bir amaç dizisini, bu amaçların kazandırılmasını sağlayacak içeriği, içeriği kazandırmak için kullanılacak etkinlikleri ve öğrenme çıktılarını belirleyecek değerlendirme etkinliklerini kapsayan; öğrenme-öğretme sürecini yönetecek olan öğretmenlere yol gösteren bütüncül bir sistem ifade eder. Başka bir ifadeyle bir eğitim programı amaç/hedef (niçin), içerik (ne), öğretme-öğrenme süreci (nasıl) ve ölçme ve değerlendirme (ne kadar) olmak üzere dört birbiriyle sıkı ilişkili öğe üzerine kurulu bir yapı olarak da ifade edilebilir.

Eğitim programı ve program geliştirme konusunu anlatan akademisyen konuyu tamamen anlatım şeklinde aktarmıştır. Eğitimler uygulama örnekleri ve farklı görsellerle daha ilginç anlatılabilirdi. Ayrıca ders eğitim programlarıyla ilgili ders notları da tamamen yabancı yazarlardan alıntı ve atıflarda bulunarak aktarılmış. Bazı cümlelerin anlam açısından da sorunlu olduğu görülmektedir. Yukarıda kısaca özetlediğim bölüm programın kavramsal çözümlemesini içermektedir.

Program türlerine ilişkin yapılan sınıflandırmalardan bazıları aşağıda sunulmuştur.

Eisner (1985): Açık program (explicit curriculum), dolaylıprogram (implicit curriculum), örtük program (hidden curriculum), ihmaledilen program (null curriculum)

Posner (2004): Resmî program (the official program), uygulamadaki program (the operational program), örtük program (the hidden curriculum), ihmal edilen program (the null curriculum), ekstra program (the extra curriculum).

Crawford (2011): Yazılı program (curriculum), öğretilen program (instruction), test edilen program (state assesment).

English (1982): Resmî program (formal curriculum), resmî olmayan program (informal curriculum), örtük program (hidden curriculum).

 Glatthorn (2000): Önerilen program (the recommended curriculum), yazılı program (the written curriculum), öğretilen program (the taught curriculum), desteklenen program (the supported curriculum), test edilen program (the tested curriculum), öğrenilen program (the learned curriculum), örtük program (the hidden curriculum).

Sönmez ve Alacapınar (2015): Resmî yetişek, örtük yetişek, karşıt yetişek, ek yetişek.

Bir eğitim programında bulunması gereken temel özellikler ise şöyle sıralanabilir:

– İşlevsellik,

– Esneklik,

– Devletin ve Toplumun Genel Görüş ve Beklentileri ile Uyumlu Olmak,

– Uygulanabilirlik,

–  Bilimsellik,

– Amaca uygunluk.

Peki, eğitim sistemimizde eğitim programları ve program geliştirme konusunda ne durumdayız?

Eğitim sistemimizde eğitim programları ve program geliştirmeyle ilgili sürekli bir değişim ve arayış içerisinde olduğumuzu ifade etmek isterim. Eğitim programları, bilimsel gelişmelere ve çağın ihtiyaçlarına göre, elbette değişmesi ve gelişmesi kaçınılmazdır. Ancak, eğitim programları gerçekten ihtiyaçları karşılayacak bir değişim ve dönüşüme karşılık geliyor mu? Sorusu sorulduğunda,  cevabının hiç de beklentileri karşılayacak türde olmadığı görülmektedir. Eğitim programları gerçekten ihtiyaçları karşılayacak düzeyde olmuş olsaydı, eğitimdeki başarı çıtasının daha yukarda olması gerekirdi.  Eğitim programları sadece bilgi yüklemeye yönelik olmamalıdır. Eğitim programları yaşamın içinden, bilgiyi kullanmaya, bilgiye erişimi ve öğrenmeyi öğretmeye ve uygulamaya dönük olmalıdır. Geleceği aydınlık, yarınları umut dolu bir nesil için, “ÖNCELİĞİMİZ EĞİTİM”…

KAYNAK: https://egitimajansi.com/ali-gungor/uzman-ve-basogretmenlik-egitimlerinin-degerlendirmesi-ii-program-turleri-ve-program-gelistirme-kose-yazisi-3601y.html

0 Paylaşımlar